İsrail-İran savaşının üçüncü gününde yaşananlar

İsrail-İran savaşı Kurtarma personeli, İsrail'in Bat Yam kentinde İran'dan gelen füze saldırısının ardından bir çarpma bölgesinde çalışıyor[Ronen Zvulun/Reuters]

El-Cezire haber ajansı, İsrail-İran savaşının üçüncü gününde meydana gelen bombardıman, saldırılar ve ölümlerle ilgili önemli ayrıntılar paylaştı.

İsrail ve İran arasında üçüncü gündür yoğun çatışmalar yaşanıyor. İran, başkenti Tahran’da yüksek sesli patlamalar duyulmasının ardından İsrail’e karşı yeni bir balistik füze dalgası fırlattı.

ABD Başkanı Donald Trump ise hem “yakında” barış geleceğine hem de ABD’nin çatışmaya katılma olasılığına işaret ediyor.

Bu akşam gerçekleşen son saldırıda, İran silahlı kuvvetlerinin İsrail halkına güvenlikleri için “hayati öneme sahip bölgelerin” çevresinden uzaklaşmalarını söylemesinin ardından, İran’a ait bir füze, İsrail’in liman kenti Hayfa’nın üzerindeki gökyüzünü aydınlattı.

Sosyal medyadaki görüntülerde Hayfa’da yangın çıktığı görüldü (Fotoğraf: AA)

İsrail Ulusal Acil Durum Servisi, Hayfa’da en az 15 kişinin yaralandığını bildirdi. Reuters haber ajansı da Hayfa’dan patlama sesleri geldiğini bildirdiğini bildirdi.

“Tahran, İran-Irak Savaşı’ndan bu yana bu ölçüde bir savaş yaşamadı”

İran saldırısı, Tahran sakinlerinin Pazar günü erken saatlerde şehrin merkezindeki farklı bölgelerde patlamalar bildirmesinin ardından geldi. Raporlara göre füzeler, başkentin kuzeyindeki Niavaran ve Tacriş’e ve şehir merkezindeki Valiasr ve Hafte Tir meydanlarına isabet etti.

İsrail’in saldırdığı diğer şehirler arasında Şiraz ve Savunma Bakanlığı’nın askeri üssünün vurulduğu İsfahan da vardı. İsrail ordusu, İran’ın doğusundaki Meşhed Havaalanı’nda bir hava yakıt ikmal uçağını vurduğunu ve bunun geçen hafta İran’a karşı başlattığı operasyonlardan bu yana en uzun menzilli saldırı olduğunu söyledi.

Tahran’dan bildiren el-Cezire muhabiri Tohid Asadi, “İran, 1988’de sona eren İran-Irak Savaşı’ndan bu yana bu ölçüde bir savaş yaşamadı. Elbette geçen yıl da benzer İsrail saldırıları oldu, ancak Cuma gününden bu yana olanlarla kıyaslanamaz.” dedi.

Asadi, “Hükümet bugün erken saatlerde metro istasyonlarının, okulların ve camilerin insanları ağırlamaya hazır olacağını söyledi. Ancak camiler ve okullar da dahil olmak üzere bu tesislerin bazı kısımları bir tür barınak olarak kullanılmak için yeterince güvenli görünmüyor,” diye ekledi.

Cuma ve Cumartesi gününden bu yana İran’da 128 kişi öldü

İran Sağlık Bakanlığı’nın yerel medyaya aktardığına göre, Cuma ve Cumartesi günü İran genelindeki İsrail saldırılarında en az 128 kişi öldü.

Bakanlık ayrıca, yaklaşık 900 yaralının hastaneye kaldırıldığını açıkladı. Kurbanlar arasında en az 40 kadın ve birkaç çocuğun olduğu bildirildi. Bugünkü saldırılara ait can kayıpları henüz bildirilmedi.

15 Haziran 2025’te Tahran’ın doğusundaki Narmak semtini hedef alan İsrail saldırısında ağır hasar gören bir bina [Fatemeh Bahrami / Anadolu Ajansı]

İran saldırıları | İsrail’de bugün yaşananlar

İsrail’de kurtarma görevlileri bugün erken saatlerde, önceki gece İran saldırılarının enkazında hayatta kalanları arıyordu. En çok etkilenen bölge, 60’tan fazla binanın hasar gördüğü Bat Yam kasabasıydı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’in hemen güneyindeki Bat Yam şehrinde vurulan apartmanlara bakan bir balkondan “İran, sivillerin, kadınların ve çocukların öldürülmesinin bedelini ağır ödeyecek” dedi.

İran, gece boyunca en az dört kadının öldürüldüğü Hayfa liman kentini ve komşu Tamra’yı vurdu. Perşembe günü çatışmanın başlamasından bu yana İsrail’de en az 13 kişi öldü ve 380 kişi yaralandı.

Ürdün’ün başkenti Amman’dan bildiren El Cezire’den Nour Odeh, “İran saldırılarının verdiği zarar kesinlikle kapsamlı ve benzeri görülmemiş. Bu, İsrail’in bölgede güçlü bir orduya sahip bir devletle karşı karşıya geldiği ilk sefer, kesinlikle 1973’ten beri [Mısır’a karşı] ilk sefer” dedi.

Odeh, “Kuzeyde Hayfa’da petrol ve doğalgaz boru hatları hasar gördü, ancak petrol rafinerilerinde faaliyetler devam ediyor” dedi.

İsrail, Cuma günü İran ordusunun üst kademesindeki birkaç kişiyi öldüren, birkaç nükleer bilim insanını öldüren ve ülkenin nükleer tesislerine zarar veren sürpriz bir saldırıyla operasyonunu başlattı. O zamandan beri İsrail’in saldırıları kapsam olarak genişliyor, yerleşim bölgelerini ve İran’ın sivil ve enerji sektörlerini vuruyor ve küresel ekonomi ve İran devletinin işleyişi için riskleri artırıyor.

Diplomasi

İsrail ve İran, hava saldırıları ile birbirlerini vurmaya devam ederken, diplomatik bir çözüm umutları şimdilik uzak görünüyor, ancak bu konunun pazartesi günü Kanada’da başlayacak olan G7 zirvesinin gündeminde üst sıralarda yer alacağı şüphesiz .

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, bugün Tahran’da düzenlediği basın toplantısında, Tahran’ın mecbur kalmadıkça çatışmayı komşu ülkelere yayma niyetinde olmadığını söyledi.

Erakçi, İran’ın nükleer silahlara karşı olduğunu yeniden teyit etti ancak barışçıl nükleer geliştirme hakkını savundu.

Erakçi ayrıca, İran’ın, artık iptal edilen ABD görüşmelerinin altıncı turunda güvence vermeye hazır olduğunu ve bunun bir anlaşmaya yol açabileceğini, ancak İsrail’in diplomatik ilerlemeyi rayından çıkardığını söyledi.

ABD ve İran, Trump’ın göreve geldiği ilk dönemde 2015’te iptal ettiği nükleer anlaşmanın yerine geçecek yeni bir nükleer anlaşmaya giden yolu bulmak amacıyla Nisan ayından bu yana beş tur görüşme gerçekleştirdi.

Erakçi, İsrail’in ülkesine yönelik saldırılarının ABD’nin onayı ve desteği olmadan gerçekleşemeyeceğini de söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, “Bölgedeki Amerikan güçlerinin ve üslerinin Siyonist rejimin askeri saldırılarına verdiği desteğe ilişkin elimizde iyi belgelenmiş ve sağlam kanıtlar var” dedi.

Trump’ın saldırılar hakkında bilgi sahibi olduğunu , bunların ABD silahları ve ekipmanları olmadan gerçekleşemeyeceğini ve daha fazla saldırının geleceğini açıkça ve alenen doğruladığını söyleyen Erakçi “Bu nedenle, ABD, bizim görüşümüze göre, bu saldırıların ortağıdır ve sorumluluğunu kabul etmelidir.” ifadesini kullandı.

Fox News’e konuşan Netanyahu da, saldırıları başlatmadan önce Trump’ı bilgilendirdiğini söyleyerek bunu açıkça doğruladı.

Netanyahu, Trump yönetimiyle işbirliğini “benzeri görülmemiş” olarak nitelendirdi ve İsrail istihbaratının Washington ile “her türlü bilgiyi” paylaştığını ekledi.

Trump ise herhangi bir dahli olduğunu reddetti ve Tahran’ı ABD hedeflerini de kapsayacak şekilde misillemelerini genişletmemesi konusunda uyardı, ancak ABD’nin İsrail’e sağladığı geniş cephanelik ve istihbaratın ötesinde daha doğrudan bir ABD müdahalesi olasılığını da dışlamadı.

ABD Başkanı, Truth Social’da yayımladığı mesajda, “İran tarafından herhangi bir şekilde saldırıya uğrarsak, ABD Silahlı Kuvvetleri’nin tüm gücü ve kudreti daha önce hiç görülmemiş seviyelerde üzerinize inecektir.” dedi.

Ayrıca barışa “yakında” ulaşılabileceğini ileri sürerek, çok sayıda diplomatik görüşmenin yapıldığını ima eden Trump, “İran ile İsrail arasında kolayca bir anlaşma sağlayabilir ve bu kanlı çatışmayı sona erdirebiliriz” dedi.

Trump, İran’ın nükleer programına ilişkin sert kısıtlamalar getirerek savaşı sona erdirebileceğini defalarca dile getirdi. İran, nükleer programın barışçıl amaçlı olduğunu söylerken, Batılı ülkeler bunun bir bomba yapımında kullanılabileceğini söylüyor.

Trump ayrıca ABC’ye yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in arabulucu olmasına “açık” olacağını söyledi.

ABD başkanının sözleri, Washington’ın devam eden çatışmaya diplomatik olarak müdahil olduğuna dair ilk ipucuydu. Son günlerde ABD, İran askeri tesislerine hava saldırıları yapılacağını öngörerek bölgedeki ülkelerdeki diplomatik varlığını azalttı.

One thought on “İsrail-İran savaşının üçüncü gününde yaşananlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir