Bu sayfayı yazdır

Ölçüsü Olmayanlar

ÖLÇÜSÜ OLMAYANLAR

Bir yola çıkan kişiye adres ve rota, bir işe başlayana bilgi ve tecrübe ne kadar elzem ise ahiret eksenli insanlar için ölçü ve nizam o denli önemlidir. Ölçüsü olmayanın tartısı yanlış olur. Ölçüsü olmayanın hiçbir şeyi doğru olmaz. İslam dininin olmazsa olmaz ölçü birimi içinde yanlış olmayan kur'anı kerim ve sahih sünnetlerdir. Bu ölçülere uygun hareket edenlere de Müslüman (teslim olan) ismi verilir. Fusilet suresi 33. Ayeti kerimesinde: muhakkak ki ben müslümanlardanım diyerek salih amel işleyen ve allaha davet edenden daha güzel sözlü kim vardır? Buyurulmaktadır. Bizim adımız müslümandır evvela. Bize emredilen ölçülere uyduğumuz derecede ahiret yurdundaki yerimizi de kendimiz belirlemiş oluruz.

          Biz bir ölçü üzerine hareket eder ve o ölçülere göre değerlendirme yapabiliriz.örnek verecek olursak. Elimize bir maden geçse ve biz bu madenin cinsini bilmiyorsak bu madeni kuyumcuya götürüp sorarız. Kuyumcu bu madeni bir taşa sürterek üzerine kimyasal bir madde damlatarak o madenin altın mı yoks abaşka bir maden mi olduğunu bize bildirir. Bizlerde ne kadar müslüman olduğumuzu kur'anı kerime ve sahih sünnete bakarak öğrenebiliriz. Bu bizim ne kadar müslüman olduğumuzun da ölçüsüdür aslında. İslamiyet insanı üç ana bölümde inceler.1. Bölüm itikat: kişinin allaha olan inacı. 2.bölüm muamelat: bu bizlerin kendimize ait inancımızın hayatımıza yansımaları olan namaz. Oruç zekat v.b ibadetlerimiz.3. Bölüm ise içtiamai hayatttır : bu bizim toplum içindeki yaşam tarzımızdır.bizler ilk iki bölümde rabbimize karşı sorumlu iken bu konuda topluma karşı sorumluluklarımız ön plana çıkmaktadır. İman etmek ve salih amel işlemek allah ile bizim aramızda iken, hakkı tebliğ etmek toplumu ilgilendiren bir sorumluluk bilincidir. Kendimizi kurtarmak için itikat ve muemalat önemli olmasına rağmen bu bilgileri bizden sonraki nesillere aktaramamak imtihanı kaybetme sebebimizdir. Azabın gelip sonrdan azabın tevbe sonucu iptal olduğu tek kavim ninova halkıdır. Bu kavim tebliği bırakmış ve azabı hak etmiş, daha sonra tevbe edip yanlışını fark edip tebliğe geri dönerek azaptan kurtulmuş tek kavimdir. Demek ki müslümanlar içtimai hayata çok dikkat etmeli bu yolda ölçüsüz bir yaşam tarzını terk etmelidir. 

İçtimai hayatta yaptığımız yanlışların hesabı ağır olacaktır. Bizim yüzümüzden dinden soğuyan insanlar varsa bizim hesabımız daha ağır olacaktır. Bu yüzden müslüman olduğunu iddia eden bizler ölçülü bir hayat yaşamak zorundayız. Yanımızda çalışan işçinin hakkını gasp ederek hacca giden kişinin haccı kabul olabilir mi? Evini asgari ücret ile geçindirmeye çalışan bir garibandan yüksek kira bedeli alan müslümanın evinin sofrasında yediği yemekler acaba helal midir ? Torpil ile işe giren müslümanın yediği içtiği helal sayılır mı? Rüşvet ile attığın kaçak katta yeni evlendirdiğin oğlunun doğacak torunları dine bağlı olabilr mi? Hiç okumadığın bir kitap senin kitabın olabilir mi? Kpss birincisi işe giremiyorsa bunu işe almayan kişi adil olabir mi ?

Bu liste uzar gider elbette. Kısa keselim uzatmayalım.velhasıl yaptığı haraketler kur'an ve sünnete muhalif olan kişiler müslüman olabir mi ? Vesselam

 

Öğeyi Oyla
(0 oy)
Yorum eklemek için giriş yapın